19 Şubat 2009 Perşembe

Findikoglu yemek tarifi : kabak corbasi


Herkes bu konuya asina mi bilemeyecegim ama bizim evde ve Erol amcalarda bi kabak receli hikayesi vardir. Bu kabak bildigimiz yesil kabak veya turuncu balkabagi degil. Sari, kocaman, karta kacmis havasini veren, ve genelde ciftcilerin ineklere yem diye verdigi uzunlamasina, sisko bir sebze. Ingilizcede bunun cok karsiligi var, yesil kabagin sarisi mevcut, sonra muhtelif boy ve sekillerde kabaklar var. Unutmayip Erol amcaya boyle bir kabak sulalesi fotosu da gosterecegim gelince.
Babam o kabak recelini cok severdi, her sene bi sekilde koylerden alinirdi, Ayvalik'a giderken yoldan toplanirdi. Bu sene Erol amca da cok istedi, ben de Alp le Mineye havale ettim, kacirdik. Burda tabi yoldan toplamak diye bir olay yok, ama market her renk, sekil kabak var. Ben gorunce artik denemem lazim dedim, ve sari uzun, sisko 1 adet aldim. Niyetim recel degil corbasini yapmak, mama kivaminda corba mideme cok iyi geliyor. Bu tip kabagin corbasini hazir corba olarak almistim daha once. Anneme de sordum, tabi hic denememis.
Inci yenge soruyordu, mealen soyle yaptim : Bir kabak cok buyuk geldi, yarisini soydum (kabuklar acayip kalin), parcalara boldum, az su ile hasladim. Sonra kabaklar seffaflasinca catalla ezdim, icine sogan (rende), et suyu tableti, baharat ve biraz yag kattim, bu kivamda devam etti. Sonra atesten alip blender dan gecirdim. Valla bekledigimden guzel oldu, mutlaka bi sekilde tatlandirmak lazim baharatla kabak kabak tatmasin diye.
Afiyet olsun.

7 Şubat 2009 Cumartesi

Guzel bi sey

Chicago Chicago olali olmayacak bi sey oldu, en azindan 3 kistir gordugum kadari ile, hava bugun +15C, karlar eriyor, hatta payton gezileri bile basladi. Buradan hala bu gezmeye para verecek Amerikali turistler oldugunu anliyoruz.
Tabi ki Istanbulun 18 C sine erisemez, ama gecen hafta icinde -15 C den (ruzgar etkisi haric) buraya cok uzun bir yol kat ettik kisa surede, insanlik icin kucuk, Chicago'da yasama durumunda olanlar icin buyuk bir adim.
Henuz fotograf makinam olmadigi (mevcut kirik vaziyette ve Istanbul da) ve de iptidai cebim sadece telefon gorusmesi yapabildigi icin resim iletemiyorum. Guzel bir cep telefonu alinca bilahare. IPhone almamak icin zor zaptediyorum kendimi, ilgisi olanlar icin olaganustu kullanisli bir alet, hatta bir kose tasi cep telefonunda. Yalnizca Turkiyede soyguncu Turkcell in aya buna ne kadar cakacagini hayal edemiyorum, burda AT&T $70 aliyor, telefon (sanirim ayda 450 dakika) ve sinirsiz data, mesaj dahil. Telefona da $200-250 odeniyor. Tabi plansiz , yani kilitsiz telefon daha pahali.
Herkese sevgiler, iyi haberlerinizi bekliyorum. Melike

4 Şubat 2009 Çarşamba

Duyduğumda gerçekten çok üzüldüm ama şimdi fotoğrafını o güzel yüzünü görünce üzüntüm daha da arttı.Herşey ilk başlarda çok güzel başlıyor keşke sonunda ayrılık olmasa.Düşününce pek birşey anlamıyor insan ta ki yaşayana dek.Sevdiğiniz şeyi yitirmek,onun artık nefes almıyor,kalbinin atmıyor olduğunu bilmek ve en acısı onu bir daha göremeyecek olmak insanı tuhaf düşüncelere sürüklüyor.Gerçekten çok üzüldüm çok.Keşke Ada'nın dediği gibi Polonezköy'e yada Silivri'ye saklanmış olsa.Umarım o çok sevdiği ağaçların altında huzurlu bir uykuya dalmıştır güzel Simba...

NİL

2 Şubat 2009 Pazartesi

Simba gitti...
afacan bakışları ile bir gün girdi hayatımıza,
tam bir süpriz yaparak
ve Cem'in hayalleri gerçekleşti.
Cem ona çok iyi baktı,
Babam yardım etti
o ise bize hep mutluluk verdi.
o kadar karşılıksızdı ki sevgisi,
Anneme bile sevdirdi kendisini.
ve şimdi o gitti,
yüreğimden büyük bir parça kopardı...

alp fındıkoğlu

Seni unutmayacağız Simba....

Hayatımıza girdiğin gibi hızla gittin.. bize bir süprizdi gelişin ve gidişin de öyle oldu....seni unutmayacağız.... mine...
Adayala da paylaştık bu olayı, ne kadar olsa bizim üzüldüğümüzü gördü ve birşeyler olduğunu anladı ... ilk söylediği "O Parsın köpeği...Pars şimdi çok üzülmüştür... onun yanında olmam lazım"
Sonra da düşündü taşındı ve şu yorumu yaptı : "Simba şimdi nerde? O gitti...Poloneze gitsek onu bulur muyuz? Ya da Silivri'ye mi saklandı acaba...."
Simba hep aramızda olacak Ada cım....

1 Şubat 2009 Pazar

Herhalde bizde bizim aileye girdik.

İçimizden birini daha dün torağa verdik.
İyi bir eğitim almıştı. Akıllıydı.Usluydu.
Herkesin sevgilisiydi.İcinde kötülük yoktu.
Beklemeyi,sabretmeyi bilirdi.
Bızlere sevmeyi, sevilmeyi öğretmişti.
Akşam sanki içime doğmuş gibi sıkıntıdan
birtürlü uyuyamadım. Kesik kesik yaklaşık
dört saat uyumuştumki saat yedi bucukta
telefon çaldı.
Hemen giyinip cıktım eden.
Ama yetişemedim, Cansız,sessiz yatıyordu.
O şimdi cok sevdiği,bir aşşağı,biryukarı koştugu
Polenezköyde kiraz ağaçlarının altında itina
ile hazıladığımız yerde yatıyor.
Soguk bir havada tiseleyen yağmur altında
ona veda ettik.
Ölünceye kadar seni unutmayacagız SİMBA.